Şrift ölçüsü:
A+
A
A-
13 Haziran 2015

AKP’de konumlanmış İslamcı muhit İsrail’i mi hatırladı?

Allah’ın adıyla

Sahi İsrail’i mi hatırladınız?

AKP’de konumlanmış İslamcı muhit, İsrail gazetelerinin manşetlerinden Türkiye kamuoyuna mesaj üstüne mesaj vermekte…

Suriye savaşıyla neredeyse tek bir kurşunu İsrail’e nasip olmayan tekfirci örgütlerin peşinde oldular. Seçimde AKP teşkilatlarından daha çok çalıştılar. Bu kesim aslında AKP namına seçim yenilgisinin sebeplerinden biri de kendilerinin olduğunu dahi analiz etmekten yoksun…

Ona buna hakaretle, onu bunu jurnallemekle iktidara sarılmışlardı.

Şimdi şunu diyorlar: “Bakın! İsrail, AKP’nin sarsılmasından, Erdoğan’ın Başkanlık hesabının ortadan kalkmasından memnun…

Ey oy vermeyenler! İsrail’i sevindirdiniz.

AKP’nin dostluk, doğruluk barındırmayan bölge politikasının artık durdurula bilinir konuma erişmesini sağlayan halkın sevincini İsrail’e nispet ederek karşı oyları “İsrail kazancı” göstermeye çalışıyorlar…”

“Muhtemeldir, doğrudur, haklısınız” dersek eğer, sizi de kendimizi de kandırmış oluruz.

Mesele dört kısım!

Birinci kısım şu: Eğer siyasal anlamda meşruiyet”Muhtemeldir, doğrudur, haklısınız!” dersek kendimizi de sizi de kandırırız., haklılık, doğruluk İsrail’in reflekslerine göre ise ortada büyük bir ahlaksızlık var ki, 36 yıldır İran’a bu ülkenin nefret bakışını “siyasetendir, aslında kankadırlar” diye savundunuz. Hizbullah’la İsrail’in son çatışmalarını (buna Cihad Muğniyenin şehid olduğu çatışma da dâhil…) “İsrail diyor ki!” ağzıyla verdiniz.

Hizbullah’ın açıklamalarını atıp, İsrail’i tuttunuz.

Hatta İsrail, Hizbullah’ı vurduğunda bunu kınamak yerine; Hizbullah’ın bir iki günlük kendi planlamasını “gecikme” olarak görüp Türkiye kamuoyuna onu “konuşan ama yapmayan” gösterme gayreti güttünüz.

İsrail’in en düzenli, en sürekli, en vakarlı düşmanını siz düşmanınız ilan ettiniz. Eli kanlı terör örgütlerinin sarmaladığı Suriye’nin bu konudaki uzun yıllara dayanan emeğini yok saydınız. Lojistik, askeri, stratejik değerlerinin Türkiye’de anlamsızlaşması için tüm medya organlarında abuk- subuk şeyleri “analiz” diye sundunuz.

Biz doğru konuşmadığınızı biliyorduk. Konumlandığınız yerlerde hiçbir zaman gerçekte olmayan “net, aşikâr, somut” İsrail düşmanlığını “varmış gibi” gösterdiniz.

İkinci kısım şu: Türkiye’de İsrail karşıtı anlayışın sadece AKP’de olduğunu, diğer siyasi yapıların bu hassasiyette olmadığını ima eden bu bakış açısı sizin ne derece sığ, mürteci ve de iktidara ilişik olduğunuzun ölçüsü…

AKP’nin, ya da Tayyip Erdoğan’ın Erbakan’dan kopuş serüveninde bu da önemli bir yer tutmakta… Erbakan’ın o günlerdeki feveranı bugün daha bir anlam bulmakta. İsrail’in bu konuda ne hissettiğini Erbakan katıldığı toplantılarda uzun uzun anlatıyordu.

Size göre AKP’den vekil olan parti şarkıcısı Uğur Işılak’ı, HDP’den Hüda Kaya’ya, Altan Tan’a, Ayhan Bilgen’e tercih edelim değil mi? İsrail, AKP’nin kaybetmesine seviniyorsa (ki, gerçek öyle mi?) doğal olarak bizim üzülmemiz lazım değil mi? AKP, sonunu kötü bitiren bir örneklik değil yani.

Üçüncü kısım şu: Bilin ki sizin yaptığınızı asla yapmayacağız. Bu yeni döneme de biz asla takım tutma psikolojisiyle yaklaşmayacağız.

28 Şubat mağduriyetinden doğan AKP’nin neler yaptığını / yapabildiğini gördük.

Devletleştikçe nasıl canavarlaştığınızı, koltuğun, makamın, belediyelerde/bakanlıklarda danışmanlık statüsüyle oluşturulan alanların kimleri nasıl dönüştürdüğünü/ ilkesizleştirdiğini / işlevsizleştirdiğini gördük.

Karıştırmayın kendinizle… Aklımızla, bilincimizle alay edercesine İsrail üzerinden gelmeyin. Bu çok ucuz…

Biz ki.. HDP’yi, MHP’yi diğerlerini, hatta AKP’yi makul / erdemli davrandıkça destekleyeceğiz.

Dördüncü kısım şu: Muhammed (saa) şehrine Ali(as) kapısından girenlerdeniz gözüm.

İktidarperestlik yok!

Sözümüzün gücüne inanıyoruz. Onu hikmet ve güzel öğütle deriz. Alan alır, almayanla işimiz olmaz…

Ali (as) 23 yıl gitti uzaklara, hatta iktidar sahipleri ona müracaat ettiğinde yol gösterdi. Kazanmalarına vesile oldu.

İktidarı (hükümeti) yoktu ama O, Ali(as)’ydi…

Yani öyle kıvranmanıza gerek yok! Yeter ki, siz/biz bağlı kalalım kutlu kitabın ruhuna, rabbim yenilgiler üzerinden de rızasının kapısını açandır.

Bu coğrafyada birçok zulmün “iktidarda kalmak” üzerinden olduğu tarihi geçmiş var. Ki, o “iktidarda kalmak” olmasaydı eğer; nice medeniyetler inşa edilecekti, nice değerler silsilesinin örneklikleri konulacaktı.

Şüphesiz en doğrusunu o bilir!

 Muhammed Ak

rasthaber


1905 بازدید
در حال ارسال اطلاعات...