
"Siz Sana'yı bombalarsınız, biz Riyad ve Abu Dabi'yi.. Siz Sana'daki
başkanlık sarayına saldırırsınız, bizim balistik füzelerimiz Riyad'daki
Yemame sarayına ulaşır.. Siz bizim yaşam alanlarımızı ve ekonomik
tesislerimizi hedeflersiniz, biz de aynı şekilde misilleme yaparız..
Kana kan, dişe diş... Bugün denklemleri yeniden yazacağız ve ülkemizi
düşman saldırılarından korumak için her türlü meşru yolla, sorumlulukla
ve tüm gücümüzle çalışacağız." Bu ifadeler, Yemen' karşı 1000 günden
fazla süredir devam eden Suudi Amerika'nin saldırı güçlerine hitaben,
Ensarullah hareketi lideri Seyyid Adulmelik Bedreddin el-Husi'nin
kullandığı kararlı ve açık sözlerdir.
Seyyid Husi'nin sözleri,
Yemen'de silahsız halkı, sivil - devlet kuruluşlarını hedef alan ve
altyapılar, okullar, hastaneler, yollar, köprüler, devlet tesisleri,
özel mülkler, ibadethaneler, kutlama alanları ve sosyal tesislere kadar
her yeri hedef alarak hiçbir dini - ahlaki değer ve uluslararası kanun
gözetmeyen adaletsiz bir savaşa açan düşmana karşı yeni bir denkelemin
habercisidir.
Yemen'in cevabı hazır.. Yeni dönem başlıyor
Bölge,
vatandaş ayırmaksızın Yemen'in tüm şehirlerini hedef alan düşman
güçleri, uluslararası yasaları çiğnemek, savaş suçları, insan hakları
suçları, ve her gün Yemen'e karşı işlenen saldırı suçlarından dolayı
Suudi Arabistan ile saldırıya destek veren diğer ülkelerin liderlerinin
yargılanma olasılığını düşünmeden, Yemen'in acılarını daha da arttıran
bir abluka uyguluyor. Üstelik bu saldırıların büyük kısmı, askerlere ve
daha da kötüsü sivillere karşı kullanılmasına izin verilmeyen
uluslararası kanunlarca yasaklanmış silahlar yoluyla işleniyor.
Saldırının
1000'inci günü sebebiyle Seyyid Husi'nin yaptığı konuşmasında
belirlediği denklemler, Suudi Arabistan - BAE ve ABD ile olan bu savaşta
yeni bir safhanın başladığını ve askeri operasyonlarda kilit birer rol
oynamaları sebebiyle Suudi Arabistan ve BAE'ye yöneltilen tehditlerin
dozunun artacağını ortaya koyuyor. Husi konuşmasında, Yemenli liderlerin
aldığı karara göre saldırıların cevabının, saldırı güçlerinin
Yemenlilere yaptığının aksine masum ve silahsız sivilleri tehlikeye
atmayacak şekilde olacağını belirterek, son günlerde gerçekleştirilen
balistik füze saldırılarının hedefi onikiden vurmasının, Yemen'in
yeteneklerini vurguladığını ortaya koydu. Yemen güçleri, son günlerde
düzenlediği saldırılarda Abu Dabi ve Riyad'a yönelik çok sayıda balistik
füze gönderirken, Suudi ve BAE ordusunun büyük cephaneliği ve teçhizatı
bu saldırıları engellemeyi başaramadı.
Seyyid Husi'nin
açıklaması aynı zamanda, çeşitli ölümcül silahlar ve yasaklanmış
silahlarla 1000 gündür saldırarak kuşatma altına aldığı ülkenin
saldırıları karşısında kendini koruyamayan Suudi Arabistan'ı tehdit
ettiği mevkileri vurmak konusunda, Yemen'in yüksek yeteneklerini
doğruluyor. ABD füze savunma sistemi patriot'un Kraliyet sarayını
korumak konusunda başarısızlığından sonra, Suudi Arabistan, Rusya'nın
s-400 füze sistemlerini elde etmek için acil arayışının sebebi de budur.
Saldırının maliyeti yükseliyor
Suudi medyası,
Patriot füze savunma sistemlerinin Yemen füzelerini engellediği yönünde
asılsız haberler yayınlasa da, Suudi Arabistan'ın yanı sıra birtakım
Batılı ülke ve güvenlik konseyinin paniği, bir yandan Suudi Arabistan'ın
yetersizliği ve Yemen'in füzeleri karşısında kendine güvenmediğini
kanıtlarken, diğer yandan da Yemen'de kaybettiği savaş yüzünden yeni
tehlikeler ile karşı karşıya kalan Suudi Arabistan'ı ağır bir zarara
uğratacak hayali maliyetleri öngörüyor. Yani, Yemen'e düzenlediği
saldırı boyunca ödediği ve ödeyeceği masraflar bir yana, Patriot ve
diğer füze sistemlerinin maliyeti Suudi Arabistan'a pahalıya mal olacak.
S-400
sistemlerini satın almak için herhangi bir anlaşmanın masrafı henüz
belirlenmese de, Patriot sisteminin maliyeti, Suudi güçlerinin Yemen
füzelerini etkisiz hale getirmek için asıl gönderdiği füzelerinin yerine
kolaylıkla geçemeyecek kadar yüksektir. Göstergeler, Suudi Arabistan'ın
Yemen tarafından gönderilen her füzeye karşı yaklaşık 10 patriot
füzesine ihtiyaç duyduğuna işaret ediyor. Patriot füzelerinin fiyatı ise
4 ila 7 milyon dolar arasında değişiyor. Yani Yemen'den fırltılan her
füze saldırısının Suudi Arabistan'a 40 ila 70 milyon dolar arasında
maliyeti olacaktır. Öte yandan, Yemen'in balistik füzelerinin ise
herhangi bir masrafı yoktur. Çünkü bu füzeler milyon dolarlar harcanarak
elde edilmemiş, üstün yetenekli ve parlak zekalı Yemenliler tarafından
Rusya'nın "scud" tipi füzelerinin geliştirilmiş şeklidir.
Yemen
füzelerinin Suudi Arabistan'a doğrudan maliyeti şöyle dursun, bu
füzelerin yerli ve yabancı yatırıma yansıyan sonuçların yanı sıra
ekonomik sonuçlar da buna dahil olmak üzere, Suudi Arabistan'da iç
güvenlik, Yönetimin merkezi binaları, iktidar ailesi ve askeri
karargahlara karşı oluşturacağı tehlikeler de hesaba katılmalıdır.
Özellikle Veliaht Prens Muhammed bin Selman ülkesini bir değişime
götürerek, Suudi Arabistan'ı modern, açık görüşlü ve laik bir ülke
haline getirecek ve Vahhabi düşüncesini terk etmek isteyen birçok plan
ve proje geliştirmiştir. Tüm bu projeleri ugulayabilmek için güvenlik
sağlamak, sükunet ve istikrarın yanı sıra, yabancı yatırımları çekmeye
ve dünya ülkeleri ile halklarını buna ikna etmeye ihtiyaç vardır. Aksi
taktirde, Suudi liderlerinin pervasız politikaları sonucu üllke hızlı
bir iflasın tehdidi altındadır.