
“İran'da ne zaman bir sorun çıksa, Washington'da adrenalin
salgılanır. Pentagon, CIA, Beyaz Saray ve Kongre'de kalpler heyecanla
atmaya başlar.” Şah'ın Bütün Adamları kitabının yazarı Amerikalı
Gazeteci Stephen Kinzer, Boston Globe'daki yazısında, ABD'nin, İran'da
yaşanan protesto gösterileri karşısında aldığı tavrı bu şekilde
anlatıyor. İran'da yeni yıldan hemen önce başlayan gösteriler karşısında
ABD Başkanı Donald Trump eylüldeki Birleşmiş Milletler (BM) konuşmasını
hatırlatan tweetler attı ve “ABD izliyor”, “Baskıcı rejimler sonsuza
dek var olamaz” dedi. Dışişleri Bakanı Rex Tillerson, hükümetin barışçıl
değişimini isteyenler” de dahil İranlı protestocuları desteklediğini
söyledi. BM Temsilcisi Nikki Haley'e göre “uzun zamandır bastırılan İran
halkı sesine kavuştu.”
İran'daki 2009 protestoları sırasında
‘bir fırsatın kaçırıldığını' düşünen kimi kesimler, Trump'ın tavrıyla
fırsatın yeniden yakalanabileceğini belirtiyor. Başkan Yardımcısı Mike
Pence bunu Washington Post'a yazdığı yazısında, 2009 protestolarına
Obama'nın destek vermediğini ve bunun “ABD'nin liderlikten feragati
olarak” hatırladığını ifade etti.
Trump yönetiminin protestolar karşısındaki tavrı genel İran politikalarından bağımsız değil.
1- Trump'ın İran politikası
2015'te
dönemin Başkanı Obama tarafından imzalanan nükleer anlaşma, Trump'ın
seçim kampanyasında en çok saldırdığı ögelerden biri oldu. Başkanlık
koltuğuna oturduktan sonra da ‘düşman İran' söylemini devam ettiren
Trump, geçen ay yayınlanan Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde yine İran'ı
Ortadoğu'daki tüm istikrarsızlığın sorumlu tutarak ‘terör devleti'
olarak adlandırmıştı.
Prag'daki Çek Bilimler Akademisinde İran
üzerine çalışan Kevin Schwartz, BirGün'e yaptığı değerlendirmede, bu
yönelimi “ABD'nin Suudi Arabistan'ın İran'a ilişkin pozisyonunu tamamen
desteklemesi” şeklinde yorumluyor: “Suudiler, İran'ı Ortadoğu'daki en
büyük tehdit olarak görüyor. Yemen ve Suriye'deki karışıklıktan, Lübnan
ve Irak'taki gergin siyasi durumdan İran'ı sorumlu tutuyor. Trump
yönetimi Suudiler'in pozisyonuna tam destek veriyor.”
Washington'da
yaşayan İranlı Gazeteci Negar Mortazavi'ye göre Trump, İran'a vurmak ve
hükümeti kınamak için protestoları bir fırsat olarak görüyor.
Protestoların nedeni ne?
2- Desteklenen İran halkı mı?
The
Intercept'in kurucu editörlerinden Glenn Greenwald, DemocracyNow'a
verdiği röportajda durumu çarpıcı şekilde yorumluyor. Hükümetlerini daha
iyi hale getirmek için ayağa kalkan insanlarla dayanışma içinde
olunması gerektiği notunu düşen Greenwald, ABD hükümetinin tavrıyla
ilgili şunları söylüyor: “Uzun zamandır İran'da rejim değişikliği dış
politika ajandasında. İran halkını umursuyormuş gibi görünen ama aslında
hiç umursamayan kişiler, İran'daki istikrarsızlığı kışkırtmak istiyor.
İranlıların refahıyla ilgili derin kaygısıyla ilgili tweet atan Trump,
en fazla üç ay önce İranlılar'ın ABD'ye gelmesini yasakladı. Trump,
Suudi Arabistan dahil, dünyanın en vahşi diktatörleriyle saf tutan biri.
İran'daki insan haklarıyla ilgili kaygılı bir tavır sergileyen pek çok
Batılı yorumcu aynı bölgedeki diğer diktatörlükler ve baskıcı
tiranlıklarca fonlanıyor. Konu Donald Trump ya da Washington think
tank'lerinde insan hakları ve refah endişesiyle müdahalede bulunulmasını
istiyormuş gibi yapan kişiler olunca aşırı şüpheci olmamız gerek. Bence
dış politikada umabileceğimiz en iyi şey İran içindeki politik
tartışmadan ABD'nin uzak kalması olabilir.”
Negar Mortazavi'ye
göre, “Trump'ın İran halkına desteğini ikiyüzlülük olarak adlandıran pek
çok İranlı var.” Şöyle devam ediyor: “Trump'ın İranlılara karşı en
büyük hamlesi seyahat yasağı oldu. Bu yasaktan İran'daki sıradan
insanlar etkilendi.”
Mortazavi'ye göre, ABD'nin İran'daki
harekete kendi çıkarları uyarınca yaklaşması, İran halkına destek olmaz
aksine, onlara zarar verir. Şöyle anlatıyor: “Protestocuların talepleri
ABD hükümetinin ne düşündüğünden bağımsız. Trump yönetiminin yaptıkları
ve söylemi İran'daki demokratik sürece faydalı olmayacak. Onların amacı,
nükleer anlaşmayı, İran'da nükleer anlaşmanın başarısından sorumlu olan
tarafları zayıflatmak. Trump açıkça İran'da rejim değişikliğini
hedeflediğini söyledi. Bu durum kesinlikle reforma doğru giden yavaş
harekete ve sonunda da demokrasiye zarar verecek.”
3- Mesele insan hakları mı?
Son
olarak basına, ABD Dışişleri Bakanı Rex Tillerson'a danışmanı
tarafından yazıldığı belirtilen bir not sızmıştı. Notta açıkça, ABD için
insan haklarının düşmanlarına karşı kullanacağı bir araç olduğu ifade
ediliyordu. Dost ülkelere düşmanlardan farklı davranılması gerektiği
belirtilen notta, İnsan haklarının Çin, Kuzey Kore, Rusya ve İran söz
konusu olduğunda önemli bir konu olarak görüldüğü belirtiliyordu.
Mortazavi
şöyle konuşuyor: “Şu anda Trump yönetimi, İsrail'de ya da Suudi
Arabistan'da olan insan hakkı ihlallerine İran'a odaklandığı kadar
odaklanmıyor. İran'dakine odaklanırken bile bunu kendi politik çıkarları
için yapıyor.”
4- Amaç ne?
Mortazavi'ye göre,
Trump için meselenin önemli kısmı kendi seçmenine oynamak: “Kampanyası
boyunca nükleer anlaşmayı kınayan Trump şimdi bu durumu nükleer anlaşma
karşıtı mücadelesini yükseltmek için kullanıyor. Belki de Trump uzun
zamandır söz verdiği üzere ABD'yi nükleer anlaşmadan çıkaracak ortam
hazırlamaya çalışıyor bile olabilir.”
Öte yandan Mortazavi,
Trump yönetiminin protestolarda diğerlerine görece düşük yoğunlukta olan
dış politika taleplerine odaklanıyor. “İran'daki protestolar, genel
olarak iç politikayla ve ekonominin durumuyla ilgili aynı zamanda kimi
dış politika vurguları da var” diyen Mortazavi, alanda, hükümetin
Gazze'ye, Lübnan'a Suriye'ye değil İran'a odaklanmasını isteyen
sloganlar da atıldığını hatırlatıyor. Trump yönetiminin genellikle bu
sloganlara odaklandığını belirten Mortazavi, “Nikki Haley'in
söyledikleri ya da Trump'ın İran halkının İran hükümetinin Ortadoğu'daki
dış politikasına karşı olduğu söylemi, ki bu doğru değil, bunu
gösteriyor” diyor.
5- ABD ne yapacak?
Kevin
Schwartz,'a göre, “İran'ın Trump yönetimi için bir hedef olarak
kalacağını söylemek yerinde olur. ABD, bölgedeki İran etkisini; kapalı
ve açık hareketler, yaptırımlar ve İran'ın Suriye Irak, Yemen ve başka
yerlerdeki ‘kazanımlarına' karşı yatırım yapan devletler ve diğer
ortaklar üzerinden azaltmaya çalışacak.”
Mortazavi'ye göre ise
Trump yakın gelecekte, “Tweet'lerinin ötesinde insan haklarını ve
İran'ın dış politikasını, Gazze, Lübnan ve Suriye'deki varlığını hedef
alan daha fazla yaptırım getirecek. Ayrıca Ocak ortasında nükleer
anlaşma kapsamındaki teyit işleminin yapılması gerekiyor. Bu teyit
nükleer anlaşmadan beri başkanlar tarafından imzalanıyor. İmzalamaması
ve ABD'yi resmen anlaşmadan çekmesi ihtimali de var. Fakat bunun çok
yüksek ihtimal olduğunu düşünmüyorum. Kongre'nin iki tarafı da bu işe
çok gönüllü değil.”
Ömür Şahin Keyif