15
Temmuz'un hemen ertesi günü bir tweet attı, şöyle dedi; "Erdoğan
hükümeti anca İran yönetimi kadar demokratiktir" Bu tweet İran Dışişleri
Bakanı Cevad Zarif'in "Türk halkı demokrasiye sahip çıktı" ifadesini
kullandığı tweete cevap olarak yazıldı. Gelen tepkiler üzerine bu tweeti
geri aldı ama görüşlerini bir şekilde açıklamaya devam etti. ABD'nin
yeni dışişleri bakanı Mike Pompeo'dan bahsediyorum. Dışişleri Bakanlığı
görevini almadan önce CIA Başkanı olarak görev yapıyordu. "Şahin"
kanadın en radikal kesimi olan "Çay Partisi" grubuna bağlı. ABD'nin
saldırgan politikalarını destekliyor ve kuvvetli bir Rusya düşmanı
olarak biliniyor. Suriye'de IŞİD'e karşı PKK'nın desteklenmesi fikrini
yoğun olarak savunuyor. West Point'i birincilikle bitiren asker kökenli
bir CIA yöneticisi olarak parladı ve Trump'a yakın bir yer tuttu. Amerikan Savunma Bakanlığı ile
Dışişleri Bakanlığı arasında bir tartışma olduğu uzun süredir biliniyor.
Özellikle Hillary Clinton'un Dışişleri Bakanı olduğu dönemden bu yana
Amerikan dışişleri bürokrasisinde bir Clinton etkisi olduğu ortada. Bu
etki Clinton'un rakibi olan Trump'ın seçilmesinden sonra da devam etti.
Trump, başkanlığının ilk dönemlerinde iki grup arasında denge unsuru
bulmaya çalıştı ancak başarılı olamadı. Yavaş yavaş Trump'a daha yakın
isimler yönetime yerleşti. Süreç içinde Trump'da kendine yakın
isimlerden bazılarını harcadı ama kritik noktaları elinde tutmaya
çalıştı.
13 MART 2018
13 Mart 2018 tarihli görevden alma
ve atama ise oldukça çarpıcı. Tam da Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu,
"Tillerson'la anlaştık, PKK Membiç'ten çekilirken ABD'yle birlikte
hareket edeceğiz " dediği gün Tilerson görevden alındı yerine Pompeo
geldi. Aynı gün Vatan Partisi Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Doğu
Perinçek'te ABD Savunma Bakanlığı'nın resmi terör bütçesini basına
açıkladı. Özetle; Şubat 2018 tarihli bütçe belgesinde PKK'lılara
"Suriye'de kontrol altında tuttukları bölgede, güvenli gücün
oluşturulması için 200 ila 400 dolar maaş verileceği ve bu paranın 2018
yılı boyunca ödeneceği" yazıyor. Bir yorum, makale veya rapor değil
resmi Savunma Bakanlığı kesinleşmiş bütçe dökümü. Yani Suriye
devletinden koparılan (çalınan) topraklarda güvenlik görevini PKK'ya
veriyorlar ve bölgeye orta Fırat'ı da ekliyorlar. Yani PKK Suriye ve
Türkiye'ye karşı maaşa bağlanmış oluyor. Bu durum bile aslında ABD'nin
Çavuşoğlu'nun sandığı yada "aldatıldığı" gibi Türkiye ile birlikte
PKK'lıları Membiç ve Fırat'ın doğusundan temizlemeyeceğini tam tersine
PKK'yı Suriye topraklarını bölmek ve Türkiye'ye karşı da korumak
niyetinde olduğunu ortaya koyuyor.
KANMAYIN ARTIK
Kısacası aynı gün içinde üç
gelişme ABD'nin Türkiye'ye karşı savaş planından geri adım atmayacağını
ortaya koyarken en ufak bir aldanmaya dahi yer olmadığını ortaya
koyuyor. Üç gelişme vurgusunu özetle yapalım da kimse aldanmasın;
1-Çavuşoğlu'nun
Mart ayında görüşme yapacağı ve sözde PKK'yı temizlemek için
"anlaşacağı" muhatabı Amerikan dışişleri kökenli Tillerson görevden
alındı.
2-Doğu Perinçek'in kamuoyuna duyurduğu resmi ABD Savunma
Bakanlığı bütçesinde PKK'lılara 2018 yılı boyunca 200 ila 400 dolar maaş
verileceği ortaya çıktı. Bu maaşın Membiç dahil olmak üzere Fırat'ın
doğusunu da Türkiye ve Suriye'den korumak için ödeneceği resmi raporda
vurgulanıyor. Yani ABD Savunma Bakanlığı bırakın PKK'lıların çekilmesini
tam tersine kalmaları için hazırladığı ödeneği resmen ilan ediyor.
3-ABD'de
dışişleri kökenli Tillerson'un yerine PKK'lıları resmen maaşa
bağladığını bütçeye koyan savunma bakanlığı kökenli Pompeo dışişleri
bakanı oldu.
Teoman Alili
